MAĞRUR YALNIZLIĞIM

Ah benim eksilmez, baş belası, mağrur yalnızlığım, 

Kaldık mı yine seninle baş başa?

Geç otur hadi şöyle karşıma, 

Şimdi sen bana bak, ben sana… 

Bu gece sana içelim usulca, 

Sen her zamanki suskunluğunla dinle..

Öyle sitem etmek, küsmek yok kızınca. 

Yıkılmışlıklarımı ezberledin zaten, 

Nasıl enkaz haline geldiğimi… 

İşte bu da benziyor öncekilere, 

Olsun! 

Ben bu kez de  anlatacağım sana,

Çünkü, sen dinlersin ve sen anlarsın beni…

Artık ben de anladım ama… 

Ve biliyorum!Senden başka kimsem yokmuş, 

Sevmelerim, emeklerim hep boşa çıkıyor Ve… 

Ardından tüm kapılar sana açılıyormuş… 

Halbuki, ne de güzel kaçmıştım senden,

Sevinçlerimi, umutlarımı, hayallerimi alıp, 

Kapıyı çarpıp çıkmıştım budala cesaretimle

Varolmanın tadında…

Hadi itiraf et, 

Sen biliyordun değil mi?

Koşarak sana geleceğimi, 

Haklıydın! 

Bak işte buradayım, 

Sözüm olsun sana, 

Başka bir yere gitmem artık… 

Hadi durma el gibi gel, yeter, 

Sarılalım yeniden yalnızlığım…

 
Şiir ve Fotoğraf :

İlknur Solmaz ÇOBAN /03.08.2021